5 Haziran 2016 Pazar

Ana Baashaq El Bahr: Arapça Bir Hikâye


                                                                                   
 Şimdiyse bir kitabın kazandırdığı ve senelerden beri vazgeçemediğim, Nagat El Saghira tarafından seslendirilen muhteşem bir ezgi: Ben Denize Aşığım..
                                                                         
انا بعشق البحر          
زيك يا حبيبى حنون
وساعات زيك مجنون
ومهاجر ومسافر
وساعات زيك حيران
وساعات زيك زعلان
وساعات مليان بالصبر
انا بعشق البحر

Ben denize aşığım,
Senin gibi sevgilim, sevgi dolu,
Ve bazen senin gibi, çılgınca.
Bir göçebe, bi
r seyyah.
Bazen, senin gibi meçhul,
Bazen, senin gibi üzülmüş.
Kimi zaman sessizliğe bürünmüş.


 انا بعشق السما
علشان زيك مسامحة
مزروعة نجوم وفرحة
وحبيبة وغريبة
عشان زيك بعيدة
وساعات زيك قريبة
بعيون متنغمة
انا بعشق السما


Ben gökyüzüne aşığım.
Senin gibi, affetmeyi bilen,
Mutluluk ve yıldızlarla çevrili.
Dost olduğu kadar yabancı.
Çünkü senin gibi, çok uzak,
Ve senin gibi, çok yakın.
Kimi zaman şarkı dolu gözlerle,
Ben gökyüzüne aşığım.


 انا بعشق الطريق
لانه فيه لقانا
وفرحنا وشقانا
واصحابنا وشبابنا
وفيه ضحكة دموعنا
وفيه بكيت شموعنا
وضاع فيه الصديق
انا بعشق الطريق


Ben yola aşığım,
Çünkü yolda tanıştık.
Mutluluğumuz ve ızdırabımız,
Dostlarımız ve gençliğimiz.
Hani gözyaşlarımız gülerdi ya.
Hani mumlar bize ağlardı ya.
Dostlarımızı yolda kaybettik.
Ben yola aşığım.


 انا بعشق البحر
وبعشق السما
وبعشق الطريق
لانهم حياة
وانت يا حبيبى
انت كل الحياة

Ben denize aşığım,
Gökyüzüne aşığım,
Ve yola aşığım.
Çünkü bunlar hayattır.
Ve sen ey sevgilim,
Sen hayattaki her şeysin.
Unknown Baş Deli

Delam Tange Porteghāle Man: Farsça Bir Hikâye


 
 
 


Finallerden dolayı ara verdiğim yayınlara güzel bir farsça şarkı ile devam etmek istiyorum. Gerek ezgisiyle gerekse duygusu dolayısıyla kalitesini ortaya koyan şarkının sözlerinin Türkçe manasıysa şöyle:



بودنت هنوز مثل بارونه، تازه و خنک و ناز و آرومه
حتی الان از پشتِ این دیوار که ساختم تا دوسِت نداشته باشم

Buradaki varlığın yağmur gibi; hâlâ taze, serin ve huzurlu
Şimdi, seni sevmemek için ördüğüm duvarların arkasında bile.

اتل و متل، بهار بیرونه، مرغابی تو باغش می‌خونه
باغ من سرده،‌ همهٔ گُلاش، پژمرده دونه دونه

Bahar dışarıda, bahçede kuşlar ötüyor
Bahçem soğuk, tek tek soldu tüm çiçekleri.
 
بارون بارونه... بارون بارونه...
بارون بارونه... بارون بارونه...

Yağmur yağıyor. Yağmur yağıyor.
Yağmur yağıyor. Yağmur yağıyor..

دلم تنگه پرتقال من،‌ گلپرِ سبزه، قلب زار من
منو ببخش از برای تو، هر چی که بخوای می‌یارم

Kalbim portakalımı özlüyor, kederli kalbimin yeşil melekotu.
Affet beni, ne istersen getireceğim sana.

اتل و متل، نازنینِ دل، زندگی خوبه و مهربونه
عطر و بوش همین، غم و شادیِ، کوچیک و بزرگمونه

Tatlı sevgilim, hayat iyi ve hoş
Kokusu tüm bu irili ufaklı keder ve neşelerden.

آهای زمونه، آهای زمونه
این گردونه‌تو کی داره می‌چرخونه؟

Ah zaman, ah zaman
Senin bu atlıkarıncanı kim döndürüyor?

بودنت هنوز مثل بارونه، مثل قدیما پاک و رَوونه
از پشت این دیوارِ بی‌رحمی که بینمونه

Buradaki varlığın yağmur gibi; hâlâ taze, serin ve huzurlu
Şimdi, seni sevmemek için ördüğüm duvarların arkasında bile

آچین و واچین، عسّلِ شیرین، قصّه‌مون هنوز ناتمومه
از اینجا به بعد، کی می‌دونه که، چی سرنوشتمونه؟

Tatlım, canım, hikâyemiz hâlâ bitmedi.
Kim bilir bundan sonra kaderimizde ne var?

بارون بارونه... بارون بارونه...
بارون بارونه... بارون بارونه...

Yağmur yağıyor. Yağmur yağıyor.
Yağmur yağıyor. Yağmur yağıyor.



Unknown Baş Deli

4 Haziran 2016 Cumartesi

Gülce




Uçurumun kenarındayım Hızır 
Ulu dilber kalesinin burcunda 
Muhteşem belaya nazır 
Topuklarım boşluğun avcunda 
Derin yar adımı çağırır 
Dikildim parmaklarımın ucunda 
Bir gamzelik rüzgâr yetecek 
Ha itti beni, ha itecek 
Uçurumun kenarındayım Hızır 
Civan hazır 
Divan hazır 
Ferman hazır 
Kurban hazır 

Uçurumun kenarındayım Hızır 
Güzelliğin zulme çaldığı sınır 
Başım döner, beynim bulanır 
El etmez 
Gel etmez 
Gülce'm uzaktan dolanır 
Uçurumun kenarındayım Hızır 
Gülce bir davet 
Mecaz değil 
Maraz değil 
Gülce bir afet 
Peri değil 
Huri değil 
Gülce beyaz sihir 
Gülce ölümcül naz 
Buram buram zehir 
Yar yüzünde infaz 

Bir gamzelik rüzgâr yetecek 
Ha itti beni, ha itecek 
Güzelliğin zulme çaldığı sınır 
Uçurumun kenarındayım Hızır 
Ben fakir 
En hakir 
Bin taksir 
Ateşten 
Kalleşten 
Mızrakla gürzden 
Dabbetülarz'dan 
Deccal’dan, yedi düvelden 
Korku nedir bilmeyen ben 
Tir tir titriyorum Gülce’den 
Ödüm patlıyor Gülce’ye bakmaktan 
Nutkum tutuluyor, ürperiyorum 
Saniyeler gözlerimde birer can 
Her saniyede bir can veriyorum.


-Ömer Lütfi Mete
Unknown Baş Deli